Demokrasimizin en zor sınavı

Demokrasimizin en zor sınavı

DP Genel Başkanı Uysal, “Türk Demokrasisi en zor sınavı ile karşı karşıya! Demokrasinin her zamankinden daha fazla meşru sınırları, kuralları ve imkanlarının silikleştiği bir operasyonel bir döneme girdik” dedi.

DP Genel Başkanı Uysal, “Türk Demokrasisi en zor sınavı ile karşı karşıya! Demokrasinin her zamankinden daha fazla meşru sınırları, kuralları ve imkanlarının silikleştiği bir operasyonel bir döneme girdik” dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabından gündeme dair açıklamalarda bulundu. Uysal, “Tarihten, zamandan, her tür kıstastan bağımsız her şeyin ölçüsü AKP’nin o anki tutumu!” diyerek şunları söyledi: “AKP’nin, İstanbul Sözleşmesini kabul etmesi de reform, şimdi konjonktür değişmesi sonrası kaldırması da reform! Bakanlıkları, kurumları bölmek de reform, birleştirmek de reform! Şimdi yeniden bölmek de reform! AKP’nin artık her yaptığı ‘yalancı çoban’ hikayesine döndü. 300 sene ömrümüz yok ki AKP’nin deneme-yanılma yöntemi ile öğrenme maliyetine katlanalım, tahammül edelim. Bir ailenin aile içi rekabet, kavgaları ve tercihleri niçin 83 milyonluk koca bir ülkenin kader çizgisini belli etsin?”

Operasyonel bir döneme girdik

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasına dikkat çeken Uysal, “Son 1 aylık Damat savunması ve Merkez Bankası Başkan azledilme sürecinden anlaşılıyor ki Berat Albayrak tekrar kumandayı ele almış. Şimdi muhtemeldir ki kongre ve Bakanlar Kurulu düzenlemesinde yeniden AKP’nin reform çağında bakanlıklar bölünerek tekrar düzenlenecek! Ve Enerjide mucizevi kişilik olarak Berat Albayrak yeniden oyuna resmen dahil olacak. ‘Ekonomi de her şey yoluna giriyordu ki Berat Albayrak el çektirildi’ fikrine AKP Genel Başkanı Sn. Erdoğan inandırılmış anlaşılan! Türk Demokrasisi en zor sınavı ile karşı karşıya! Demokrasinin her zamankinden daha fazla meşru sınırları, kuralları ve imkanlarının silikleştiği bir operasyonel bir döneme girdik” dedi.

Türkiye bu eşikleri çoktan geçti

AKP’nin bir sonraki seçimde netice alamayacağını gördükçe daha da hırçınlaşacağı seçime kadar bir kriz süreci var önümüzde! Özellikle ABD ile ‘ahbab-çavuş’ düzleminde bir ilişkinin kurulamayacağının anlaşılması, ekonomi için Batı’dan kaynak bulma imkânının kalmadığının anlaşılması 83 milyonun rehin alınmışlık şartlarını daha da ağırlaştıracaktır. AKP, Türkiye’yi içe kapatmayı tek çare olarak görüyor! Her tür ideal, değer, prensip, dâvâ, misyondan bağımsız tek bir ölçü var! O da AKP/RTE’nin bekası! Çünkü o kadar çok şeye bulaşılmış ki oturdukları yerden kalkma şansları kalmamış! Tüm yapılanlara baktığımızda güya ‘Dinî-Millî-Hamasi’ bir savunma seddi oluşturma stratejisi görülüyor. Ama tek idrak edemedikleri, iletişime erişimin bu derece arttığı Türkiye’nin bu eşikleri çoktan geçtiği, böyle bir paranteze hapsedilmeyeceği gerçeği!” 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.