'Kılıçdaroğlu'na linç davası'nda flaş gelişme

'Kılıçdaroğlu'na linç davası'nda flaş gelişme

Ankara’nın Çubuk ilçesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıranların yargılandığı davada duruşma sona erdi.

Ankara’nın Çubuk ilçesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıranların yargılandığı davada duruşma sona erdi. Mahkeme, görevsizlik talebinin reddine, adli kontrolün devamına, karar verdi.

Duruşma Martın ilk haftasına ertelendi. Bir dahaki duruşma 1 Mart Pazartesi 09:30 görülecek.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyete, yönelik 'linç davası'nın ilk duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada ifade veren sanıklar, binlerce kişinin karıştığı "linç girişiminde" sadece 36 kişinin hakim karşısına çıkarılmasına tepki gösterdi. Sanık Cahit Köse, “Benim yanımda şahıs bağırıyor, onu almıyorlar. Orada milyonlarca insan vardı” derken, sanık Engin Horat “O gün orada Kılıçdaroğlu’nu evin içinden güvenli şekilde çıkarmak için yüzlerce güvenlik görevlisi var, burada 20-25 kişi var” diye konuştu.

Çukurca'da şehit düşen Piyade Er Yener Kırıkçı'nın 21 Nisan 2019 Pazar günü Akkuzulu Köyü'ndeki cenaze namazına katılan Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyetine yönelik "linç girişimi"ne ilişkin davanın ilk duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Davada, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir, CHP çalışanı Barış Bozkurt, CHP’li Kenan Nuhut ve Cahit Yetişir ile CHP müşteki sıfatıyla yer aldı. Davada 6’sı kadın 36 sanık, 1 yıl 8 ay 15 gün ile 28 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezasıyla yargılanıyor.

Duruşmanın ilk gününde sanıkların savunmaları alındı.

“BİR ANLIK GALYAN İLE ATTIM”

Sanık Engin Horat, CHP aracını taşlaması ve Kılıçdaroğlu’na “PKK çık dışarı” sloganıyla ilgili daha önceki savunmasını tekrarladı. Horat’ın avukatı olayın protestondan öteye götürülmeye çalışıldığını ve 3 bin 600’den fazla kişinin eyleme katıldığını ileri sürerek, “O gün orada Kılıçdaroğlu’nu evin içinden güvenli şekilde çıkarmak için yüzlerce güvenlik görevlisi var, burada 20-25 kişi” dedi.  Horat, avukatının ardından, CHP aracına taş atarken galyana geldiğini belirterek, “Ben attığımı hatırlıyorum. Araç içindeki şoförü gördüm ama bir anlık galyan ile attım” diye ekledi.
Horat’ın avukatının sözlerine yanıt veren avukat Celal Çelik, "bu olayı 36 kişi gerçekleştirmedi ancak yüzlerce kişinin de suç işlemediği anlamına gelmez" dedi.

“İFADEM BASKI ALTINDA ALINDI”

Sanık Eray Kuş, kalabalıkla beraber sürüklendiği için Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin önüne gittiğini söyleyerek, evin önündeki CHP aracına taş atmadığını ve önceki ifadesinin "baskı altında" alındığını savundu. Hakimin “Savcılık nasıl bir zor kullandı sana” sorusuna, Kuş, "jandarmada kendisine zor kullanıldığını ve savcılık aşamasında da bu ifadeyi korktuğu için değiştiremediğini" kaydetti. Kuş, CHP aracına taş attığı yönündeki suçlamaları kabul etmedi.

“KENDİLERİNİ KURTARMAK İÇİN BANA İFTİRA ATIYORLAR”

Sanık Gurbet Sarıyer okuma-yazması olmadığını beyan etti. Sarıyer, Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin önünde “Anarşisti taşlayın, HDP-PKK ile işbirliği yaptı” diye bağırmasına ve CHP aracına taş atmasıyla ilgili yaptığı savunmada, “Ben yoktum. Bunları kabul etmiyorum. Ben hükümete zarar yapmadım hakimim. Annem ve halamın kızı, alcamın gelini Yasemin Karakütük vardı” dedi. Sarıyer, CHP aracına taş atmadığını kaydederek, kendisinin taş attığına yönelik diğer sanık ifadelerini “Kendilerini kurtarmak için bana iftira atıyorlar” diye yalanladı. Sarıyer, jandarma ifadesinde görevlilerin masaya vurarak “Sen taş atmışsın” demesi üzerine taş attığı yönündeki ifadeyi kabul ettiğini aktararak, bu ifadesinin baskı altında alındığını savundu.

Sanık Güngör Aşık, Kılıçdaroğlu’na sığındığı evin önündeki CHP aracına attığı taşla ilgili, “O anda enseme bir cisim geldi, kime ne attığımı bilmiyorum. Kızgınlıkla attım. Jandarmaya götürüldüğünde taş olduğunu anladım” dedi.

Sanık Mehmet Küçük, Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin önündeki CHP aracına taş atmasına ilişkin daha önceki ifadesini tekrarlayarak, “Benim hiçbir siyasi partiyle işim yok” dedi. Küçük, olaya ilişkin görüntülerin gösterilmesinin ardından taş atmadığını savunarak, “Kılıçdaroğlu ile husumetim yok. Ben (sığındığı evden de) bir an önce çıkıp gitmesini isterim. Şehit cenazesine katılmak suç mu?” diye konuştu.

“ARAÇ ÜSTÜMÜZE GELDİ, KENDİMİ KORUMAK İÇİN TAŞ ATTIM”

Sanık Mustafa Baş, CHP aracına birden fazla kez taş atmasıyla ilgili “Araç üzerimize geldi, kendimi korumak için attım” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun avukatları, sanık Baş’ın aracın CHP’e ait olduğunu bilmediğini söylediğini ancak daha önceki ifadesinde “Aracın CHP’ye ait olduğunu biliyorum” dediğini hatırlattı. Baş’a bu çelişki soruldu. Baş, “CHP’ye ait olduğunu bilmiyordum ama söylüyorlardı” dedi.

“KILIÇDAROĞLU’NU TELEVİZYONDAN BAŞKA HİÇBİR YERDE GÖRMEDİM”

Sanık Salih Azder ise CHP aracına taş atmadığını ileri sürerek, “Kılıçdaroğlu’nu hayatımda ilk defa televizyonda gördüm. Hayatımda televizyon hariç hiçbir yerde görmedim” diye kaydetti. Azder, jandarmada alınan ifadesini baskı altında verdiğini iddia ederek, bu ifadesindeki “Taş attım” sözünü inkar etti.  Azder, jandarmalar hakkında neden şikayetçi olmadığına açıklık getiremezsin, görüntülerde yer alan yere eğilmesini “Telefonum yere düşmüştü, onu olmak İçin eğildim” diye anlattı.

Sanık Ayhan Bedava, Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimi sırasında arabanın üzerine çıkarak “Hainler dışarı” diye slogan ataması ve bu sloganı Kılıçdaroğlu’nun sığındığı ev önünde sürdürmesiyle ilgili “Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ sloganını Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gelmeden önce de söylüyorduk. Benim ‘Hainler dışarı’ diye bir sloganım olmadı” diye savundu. Bedava, dosyadaki görüntülerin izletilmesinin ardından “Aracın üstündeyim. Kendimizi gösterme amaçlı hareketlerimiz var” dedi.

Bedava kendisinin kalabalığı sakinleştirmeye çalıştığını ileri sürerek, Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin balkonuna çıktığı sırada geri itildiğini söyledi.

“KILIÇDAROĞLU’NU KÖYÜMÜZDE AĞIRLAMAK İSTİYORUZ”

Avukat Celal Çelik, olayı bir grubun provoke ettiğine yönelik iddialarının dayanağı olan kişilerdir birinin Bedava olduğunu vurgulayarak, Bedava’nın el kol işaretiyle birileriyle iletimi kurduğunu ve olayı organize ettiğini ifade etti.
Bedava Kılıçdaroğlu’nun yaşadıklarıyla ilgili köy halkının rahatsız olduğunu belirterek, “Bu olaylarla anılmak istemiyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu köyümüze gelirse ağırlamak istiyoruz. Biz de bu işten pişmanız” dedi.

“NEDEN SADECE 36 KİŞİNİN ÜSTÜNE GİDİLİYOR?”

Sanık Büşra Kırık, Kılıçdaroğlu’nun sığındı evin önündeki CHP aracına taş atmasına ve sanıklardan Ayşe Resimci’nin de bunu ifadesinde beyan etmesine karşın “O evin karşısında halamın evi var. Onu orada tutacak değilim, bir an önce gitmesini istedim” diye kendini savundu. Kırık, cenazeye Kılıçoğlu’nun katılacağını bilmediklerini belirterek, “Bilseydik ya biz olay yerine gitmezdik ya da Kılıçdaroğlu’nu oraya sokmaktır. Neden sadece 36 kişinin üstüne gidiliyor. Madem suçlu aranıyor, oradaki herkesin burada olması lazım” diye konuştu.

Kırık kendisine ait görüntülerin izletilmesinin ardından “Atmışım demek ki. Hatırlamıyorum. Sonuçta HDP ile ittifak yapan bir partinin lideri var karşımızda” dedi.

Avukat Celal Çelik, Kırık’ın bu sözlerinin ardından “Abdullah Öcalan’ın kardeşi TRT’ye çıkarıldı, o an ne hissettiniz?” diye sordu. Çelik, CHP’nin HDP ile ittifak yapmadığı ancak HDP’lilerin CHP’ye oy verdiğini belirtti.

“TERÖRİST MUAMELESİ GÖRÜYORUZ”

Sanık Cahit Köse, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünü engellemesi ve sığındığı evin önünde “Hainler dışarı” sloganı atmasıyla ilgili “Biz orada sadece 36 kişi miydik? Benim yanımda şahıs bağırıyor, onu almıyorlar. Orada milyonlarca insan vardı” diye konuştu. Köse’e dosyada kendine ait görüntüler gösterildi. Köse görüntülerdeki kişinin kendisinin olduğunu kabul etti ancak Kılıçdaroğlu’nun çıkmasını engellemediklerini ileri sürdü. Köse, “Biz esnafız, başka köylere gittiğimizde ‘Niye geldin?’ deniyor. Terörist muamelesi görüyoruz. Pişmanım” dedi.

Kaynak: KRT

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.