Dert diploması

Dert diploması

Yıllarca dirsek çürüttüler, mezuniyet sonrası kendi alanlarında iş imkânı bulamadıkları gibi birçoğu da işsiz.

Türkiye’de işsizlik büyük bir sorun, genç işsizlik daha da büyük bir sorun. Sayısı 2 milyon 506 bini aşan genç işsizlerden 750 binini ise üniversite mezunları oluşturuyor. Öte yandan kendi alanlarında iş bulamayıp tezgâhtarlık, kuryelik, garsonluk, çağrı operatörlüğü gibi işler yapmak zorunda kalan üniversite mezunlarının sayısı da giderek artıyor. Sorunlarını Millî Gazete’ye anlatan, kendi okudukları alanda iş bulamayan gençler, yorgun, gelecekten umutsuz ve mutsuz.

Türkiye’de genç işsiz sayısı 2 milyon 506 bini aştı, yaklaşık 750 bin üniversite mezunu da iş bulamıyor. Öte yandan kendi alanlarında iş bulamayıp polislik, tezgâhtarlık, kuryelik, garsonluk, çağrı operatörlüğü, satış danışmanlığı gibi işler yapmak zorunda kalan üniversite mezunlarının sayısı da giderek artıyor. Ekonomik kriz, atama kontenjanlarının düşüklüğü ve özel sektördeki güvensiz ortam nedeniyle mağdur olan üniversite mezunları, gelecekten umutsuz. Kendi alanlarında iş bulamayan ya da atanamayan öğretmenler, sağlık teknikerleri, iktisadi ve idari bilimler mezunları, sosyologlar, diyetisyenler, mühendisler, Millî Gazete’ye konuşarak sorunlarını dile getirdi.

“GELECEĞE YÖNELİK UMUTLARIM HER GÜN YIKILIYOR”

2015 yılında mezun olan ve 6 yıla yakın bir süredir işsiz olduğunu belirten diyaliz teknikeri Beyza Akyüz, “Mesleğimi icra edemiyorum. Kurduğum hayaller, geleceğe dair umutlarım her gün yıkılıyor” derken fen edebiyat fakültesi sosyoloji bölümünden 2015 yılında mezun olan İlyas Biçer ise, “Bir kız babasıyım ve eşim de atanamayan matematik öğretmeni. 120 binden fazla mezunu olan bir bölümden 50 kişi atama oluyor” diye konuştu.

 

“YORULDUĞUMU HİSSEDİYORUM”

2015 yılında mezun olan ve 6 yıla yakın bir süredir işsiz olduğunu belirten diyaliz teknikeri Beyza Akyüz, “Mesleğimi icra edemiyorum. Kurduğum hayaller, geleceğe dair umutlarım her gün yıkılıyor. Özel sektörde de kendi alanıma yönelik iş imkânı bulamıyorum. Genç yaşımda işsizlik yüzünden yorulduğumu hissediyorum” diye konuştu. Bir diğer diyaliz teknikeri Halit Ertaş ise 3 kez KPSS’ye girip bir türlü atanmadığını belirterek, “Atanmak için yüksek puanlar almama rağmen bir türlü atanmadım. 2016’da mezun oldum ve 4 yıldır işsizlikle boğuşuyorum. Bizlere verilen sözlere rağmen şaka gibi 20 kişilik kadro açılıyor. Diyaliz teknikerlerine böyle mi istihdam sağlanacak?” diye konuştu.

“KASİYERLİK YAPARAK GEÇİMİMİ SAĞLIYORUM”

Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden 2015 yılında mezun olan İlyas Biçer, “Bir kız babasıyım ve eşim de atanamayan matematik öğretmeni. Ben de ataması yılda 50 kişiyi bulmayan ama 120 binden fazla mezunu olan bir bölümde okuduğum için işsizim. Devlet atamalarında ‘sosyolog’ unvanını görmek ve istihdamımızın artırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. Sevda Sulbaşı da, Munzur Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden 2019 yılında mezun olduğunu belirterek, “Sosyologların istihdam sorunlarının artması ve işsizlik ile karşı karşıya kaldığım için kasiyerlik yaparak geçimimi sağlıyorum. Sosyologların iş bulması imkânsıza yakın. Merkezi ve sözleşmeli alımlarda ‘sosyolog’ unvanını görmek istiyorum” şeklinde konuştu.

“O KADAR EMEĞİM HALI SATMAK İÇİN MİYDİ?”

Sağlık teknikeri Sadiye Şahin de kendisinin ve meslektaşlarının unutulduğunu belirterek, “Özel hastanelerde ve başka sağlık kuruluşlarında da iş bulamıyorum. Geri ödemeli krediyle okudum, birçok sıkıntıyla mücadele ettim, okulumdan başarıyla mezun olmak için o kadar ders çalıştım ama şu an alakasız bir işle uğraşıyorum. O kadar emeğim halı satmak için miydi?” şeklinde konuştu. Üniversite okuduğu için pişman olma noktasına geldiğini belirten sağlık teknikeri Nazire Dalfidan ise, “KPSS’den 82 puan aldım ama atanamıyorum. Kendi mesleğimi yapamadığım için başka alanlara yöneldim ancak orada da haftalık cüzi ücret teklifleriyle karşılaştım. Aldığımız eğitimin, emeklerimizin, hayallerimizin ve beklentilerimizin karşılığı bu mu?” dedi.

“138 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR, 60 BİN ATAMA İSTİYORUZ”

İslami ilimler fakültesinden din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak mezun olan Yusuf Zencirkıran, “Ataması yapılmamış öğretmenler aylardır atama bekliyor. Gerek sosyal medyada gerekse sahada yapmadığımız mücadele kalmadı. Ben önümü görmek ve hayatımı bir düzene koymak istiyorum. 138 bin öğretmen açığı olan ülkemizde 60 bin öğretmen ataması istiyorum” diye konuştu. 6 yıldır özel okullarda çalışıp özel derslerle geçimini sağladığını söyleyen M.Ş. ise, “Ben artık atanma umudumu yitirdim. KPSS’den çok yüksek puanlar da aldım ama yine de atanamadım. Her atama sürecinde benim gibi psikolojisi bozulan çok öğretmen arkadaşım var. Bazen üniversite okuduğum için pişman oluyorum” dedi.

“ÜZGÜN VE TEMKİNLİYİZ”

İktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarından olan Emin Aydın, “Bizim YDS sorunu, yetersiz atama, yaş kısıtlaması gibi daha nice sıkıntımız var. Bu sorunlardan dolayı ben ve meslektaşlarım çok üzgün ve temkinliyiz. Birçok alanda olmayıp bizden istenen kriterler ve malum sorunlar çok can yakıcı” diyerek, yaşadıkları sorunlara işaret etti. Atama bekleyen meslektaşlarının ortak sorunlarını dile getiren bir başka iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunu Kübra Taşpınar, “Yabancı dil sorunu, kurum için alım yapılması, bizim için yıllık sınav takviminin olmaması ve en önemlisi mülakatlarda yaşadığımız sorunlar bizim atanmamız önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Alanımızda referansa dayalı alımlar kurum içi aşiretleşmeye neden oluyor ve biz haksızlığa uğruyoruz” dedi.

 

“1700 TL İÇİN Mİ MÜHENDİS OLDUM?”

İnşaat mühendisliği bölümünden mezun olan ve iki yıldır işsiz olduğunu söyleyen F.K., “Devlet kurumlarına mühendis olarak atanmamız neredeyse imkânsız. Özel sektörde de iş bulmak çok zor. İş bulduğumuz zaman da asgari ücretin altında bir maaş teklif ediyorlar. Son iş başvurumda 1.700 TL maaş teklif ettiler. Ben 1.700 TL için mi mühendis oldum?” şeklinde konuştu. Fırat Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan ve 4 yıldır bir şirketin insan kaynakları bölümünde çalışan Çetin Altındağ da, “Kendi işimi yapmak için çok iş aradım ama bulamadım. Şimdi çalıştığım şirketi bulduktan sonra da mühendislikten vazgeçtim. Ama kendi işimi yapmak isterdim” dedi.

Kaynak: Milli Gazete

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.