Türkiye’ye yaptırım çağrısı

Türkiye’ye yaptırım çağrısı

Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yaşanan kriz nedeniyle Avrupa Parlamentosu (AP), Aralık zirvesinde Türkiye konusunu görüşecek olan AB liderlerine 'Türkiye'ye yaptırım kararı alınması' yönünde çağrı yaptı.

Avrupa ParlamentosuTürkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleriyle birlikte, 46 yıldır kapalı tutulan Maraş kentinin kısmen açılması kararını kınadı, “tek taraflı ve yasa dışı”  olarak nitelendirilen kararlar nedeniyle, 10-11 Aralık’ta toplanacak AB Konseyi’ni Türkiye’ye yaptırım uygulamaya çağırdı. AP’nin bağlayıcı olmayan ‘tavsiye niteliğindeki’ kararında, “Türkiye’nin yasa dışı eylemlerine karşı harekete geçilmesi ve sert yaptırım uygulanması” istendi.

VOA Türkçe’de yer alan habere göre, AP’nin en büyük grubu Avrupa Halk Partisi (EPP) tarafından, “Türkiye’nin yasa dışı eylemlerinin ardından Maraş’ta artan gerilim ve müzakerelerin acilen yeniden başlatılması ihtiyacı” başlıklı karara, 631 parlamenter lehte, 3 parlamenter ise aleyhte oy kullandı. Oylamada, 59 parlamenter çekimser kaldı.

“SAHADA YENİ BİR GERİLİM YARATIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC ziyaretine ve Maraş’ın kısmen açılması kararına atıfta bulunulan kararda, Türkiye’nin “sahada yeni bir gerilim yarattığı, bu adımın iki taraf arasındaki uçurumu derinleştirdiği, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünü olasılığını da tehdit ettiği” belirtildi.

Kararda, “Türkiye’den Kıbrıs’taki güçlerini çekmesi ve BM gözetimindeki Maraş’ı da gerçek sahiplerine vermesi” istendi. Türkiye’nin tek taraflı adımlarına karşı AB’nin “birlik içindeki konumunu sürdürmesi gerektiği” vurgulandı.

Kararda, Avrupa Konseyi’nden de Türkiye’ye yaptırım uygulanması çağrısı yapıldı ve Türkiye’nin yaptırım kararını ancak “diyalog, samimi işbirliği ve sahada somut ilerleme ile önleyebileceği” belirtildi.

AVRUPA BİRLİĞİ LİDERLER ZİRVESİ 10-11 ARALIK’TA

AB Liderler Zirvesi, 10-11 Aralık’ta birliğin corona virüsü salgınıyla mücadele fonu, AB bütçesi ve diplomatik dosyaları içeren gündeminin yanı sıra Türkiye’ye yaptırım konusunu da ele alacak.

Temmuz zirvesinde Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Fransa, Türkiye’ye Doğu Akdeniz’deki tavrı nedeniyle ekonomik yaptırım uygulanmasını istemiş ancak AB içinde yeterli destek bulunamayınca yaptırım kararının Aralık zirvesinde yeniden ele alınması kararlaştırılmıştı.

AB Dış İlişkiler Yüksek Komiseri Josep Borrell, geçtiğimiz hafta AB ile Türkiye’nin önemli bir yol ayrımında olduğu ve Aralık zirvesinde Türkiye’ye yaptırım kararı alınabileceğini söylemişti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves le Drian da, “Türkiye ne yapması gerektiğini biliyor. Ya çatışmayı ya da işbirliğini seçecek” ifadesini kullanarak, Türkiye’nin ilişkileri yendien tesis etmek için sözlerinin yeterli olmadığını ve eylemleriyle de yumuşama belirtisi göstermesini beklediklerini dile getirmişti.

Bir Alman gemisinin bu hafta Akdeniz’de bir Türk gemisini durdurması ve yaptırım kararında kilit rol oynayan Almanya ile Türkiye arasında da gerginliğe yol açması, AB içinde Türkiye’ye yaptırım isteyen tarafın elini güçlendirdiği iddia ediliyor.

Bu zirveden önce, 3 Aralık’ta açıklanacak AB Türkiye Raporu ile NATO Dışişleri Bakanları toplantısında da Türkiye konusu gündeme gelecek.

DIŞİŞLERİNDEN TEPKİ: TÜMÜYLE REDDEDİYORUZ

 Gelişmenin üzerine Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama geldi.

“TÜMÜYLE REDDEDİYORUZ”

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'un yaptığı açıklamada, şunlar söylendi:

Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nun bugün (26 Kasım) ülkemiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hakkında kabul ettiği bağlayıcı olmayan tavsiye kararını tümüyle reddediyoruz. Bu konuda KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından bu akşam yapılan açıklamayı bütünüyle destekliyoruz.

“GKRY’NİN DİKTE ETTİRDİĞİ BİR KARAR”

GKRY'nin dikte ettirdiğinden şüphe duyulmayan bu karar, AP'nin Kıbrıs meselesi konusunda gerçeklerden ne kadar kopuk ve önyargılı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu yaklaşım ve zihniyeti muhafaza etmeleri halinde AB organlarının Kıbrıs meselesinin çözümüne yapıcı bir katkıda bulunması mümkün değildir.

Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs sorunuyla rehin alınması ne AB'nin genel çıkarlarına, ne Kıbrıs sorununun çözümüne, ne de komşuluk ilişkilerinin iyileştirilmesine hizmet etmektedir.

AP'yi ve AB’yi Kıbrıs Adası'ndaki gerçeklerle yüzleşmeye, Kıbrıs Türk halkının varlığını dikkate almaya ve AB'nin Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs Türklerine verdiği taahhütleri yerine getirmeye davet ediyoruz.

Türkiye, hem kendi, hem Kıbrıs Türklerinin haklarını, hiçbir tehdit ve şantaja boyun eğmeden kararlılıkla korumaya devam edecek, aynı zamanda diyalog ve müzakere çabalarını sürdürecektir.

Kaynak: KRT

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.